Dostoyevski’nin Hayatı ve Eserleri
Fiyodor
Mihayiloviç Dostoyevski,
Rus yazar. 11 Kasım 1821, 9 Şubat 1881 yılları arasında yaşadı. Babası
emekli bir asker ve sarhoş, annesi hasta olup yıkılmış bir soylu aileden
gelmektedir. Saint Petersburg'da Mühendislik okulunda okudu, okulu 1843
yılında
başarıyla bitirdi; daha sonra memur olarak çalışmaya başladı.Şimdi,
19.yy'da olgunlaşmaya başlayan ve Dostoyevski'nin hayatını etkileyen
durumu inceleyelim.
"1840’lı yılların ikinci
yarısında etkin olan bir aydın topluluğu Petraşevski çevresini oluşturuyordu.
Bu çevre, 1849 yılında çarlığın polisiye saldırısıyla karşılaşıp dağıtılmadan
önce, çok ciddi bir felsefe ve ekonomi politik öğrenme ve tartışma ortamı
yarattı. Fourier, Blanc, Prodhon, Leroux, V. Considerant, Feuerbach bu çevrenin
en çok üzerinde durduğu düşünürlerdi. Bu çevre ütopyacı sosyalist Fourier’den
çok etkilendi. 1849 nisanında Fourier’nin doğum günü için düzenledikleri
törende, sosyalizmin Rusya’da başlatılacağına ilişkin iddialı konuşmalar
yapıldığı kaydediliyor. Petraşevski, Fourier’ci bir falanster kurmak üzere
topraklarını köylülerine bağışladı. Walicki’ye göre, Petraşevski çevresi
Fourier’nin düşüncelerine, “hükümeti gerekirse zorla değiştirmeyi” içerecek
biçimde katkı yapmıştı. Fourier’in “falanster”lerini Rusya’nın geleneksel köy
komününden yola çıkarak gerçekleştireceklerini umuyorlardı.Bu çevrenin en
etkili çalışmalarından biri de, yayınladıkları Yabancı Terimler Cep Sözlüğü
oldu.Bu sözlükle, birçok ilerici kavramı ve düşünceyi, okurlara sansürü atlatarak
öğretmeyi başardılar.
1849 Aralık’ında ise grubun önde
gelenleri tutuklanıp idama mahkum edildi. Dostoyevski biyografilerinden
bildiğimiz, o ünlü idam töreni ve çarın son dakikada gelen affı, Petraşevski
çevresi üyelerinin başına geldi. Petraşevski çevresinin üyelerinden biri olan
Dostoyevski’nin idama mahkûm edilmesine gerekçe gösterilen suçun, Belinski’nin
Gogol’e Mektup yazısını okumak olduğunu bilmekte yarar var. Belinski, yazarlık
döneminin başlarında desteklediği Dostoyevski’nin yaşamında böylesine dramatik
bir rol oynadı. Dostoyevski’nin yapıtlarının arka planında, hep bu dönemde
Petraşevski çevresindeki tartışmaların izleri vardır."
Dostoyevski, idam sehpasından kurtuluşunu Suç ve Ceza'da Raskolnikov'un ağzından anlatmıştır.
"Nerede okumuştum, hani
bir idam mahkumu ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: 'Yüksek
ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört
bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç
bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün
ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmamda
gerekse o şekilde yaşamak, şu anda bir yarım saat içinde ölecek olmaktan çok
daha iyidir.' Yeterki yaşasındı, sırf yaşasın! Nasıl olursa olsun, ama yeter ki
yaşasın!"
Dostoyevski'nin kendini bu karakterle özdeşleştirdiğini "Aylarca Raskolnikov'u yaşadım" demesinden çıkarıyoruz.
Dostoyevski'nin kendini bu karakterle özdeşleştirdiğini "Aylarca Raskolnikov'u yaşadım" demesinden çıkarıyoruz.
İdam sehpasımdan 8 arkadışıyla
birlikte Çar'ın son anda affıyla kurtulan Dostoyevki'nin cezası, dört yıl
kürek. dört yıl da hapse çevrildi. Ardından cezasını çekmek üzere Sibirya'ya
gönderildi. Cezasının ardından Dostoyevski'ye er rütbesi verildi, ve bu
rütbeden subaylığa kadar yükseldi. Ardından Saint Petersburg'a yerleşti.
Petersburg'a
döndükten sonra Ezilenler (1861) ve Ölüler Evinden Anılar (1862)
adlı eserleri yazdı. Kardeşiyle birlikte iki dergi çıkardı. 1862'de arzuladığı
Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden
maddi açıdan darlığa düştü. Bu dönemde Yeraltından Notlar (1864), Suç
ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868), Ebedi Koca
(1870) ve Ecinniler (1872) gibi eserleri yazdı. Eşinin ölümünden sonra
sekreteriyle evlendi. Yeniden borçlandı ve kumaranelerde gezmeye başladı.
Kızının ölümünün ardından büyük bir sarsıntı geçirdi. Delikanlı (1875), Bir
Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler (1879) adlı
eserlerinde yazarlık hayatı boyunca konu edindiği temaları yeniden ele aldı. Karamazov
Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla
yatağa düştü ve 28 Ocak 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için 31 Ocak 1881
tarihinde yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasından
yürüdü. Dünya edebiyatını en çok etkileyen ve en çok okunan yazarlardan biri
olan Dostoyevski'nin eserleri birçok 20. yüzyıl düşünürünün fikirlerini
derinden etkiledi.
Yeraltından Notlar ise, gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir kişinin iç çatışmalarını ve hezeyanlarını konu alır. Bu roman Dostoyevski'nin daha sonra yazacağı büyük romanlarının ipuçlarını taşımaktadır.
Yeraltından Notlar ise, gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir kişinin iç çatışmalarını ve hezeyanlarını konu alır. Bu roman Dostoyevski'nin daha sonra yazacağı büyük romanlarının ipuçlarını taşımaktadır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Fyodor_Dostoyevski
İnsanlar
Dostoyevski gibi düşünselerdi ne olurdu? İşte biz de, Dostoyevski'nin
Yeraltından Notlar kitabından yola çıkarak, Özgem'le böyle bir video
hazırladık.
İyi Seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder